Everybody has a milestone in his/her life. Mostly, this milestone is
Tolkien’s “The Lord of the Rings” but I said “ One day i read a book and
my life changed!“ after read “Dragonlance Chronicles” of Margaret Weis
and Tracy Hickman and of course I shouldn’t forget “The Death Gate
Cycle”.
There is such a character in Dragonlance Chronicles,
he make me feel something that i’ve never feel before: beeing in love
with a fictional character.
Recently, we met with him and walk
around some places in Krynn. We drow excellent maps and found (!) some
good stuff together. We took a trip with a dragon without fear, even the
dragon started to grumble like a dwarf.
“You blasted doorknob, stop this bullshit and say the character’s name!!”
Ooopps ! i would better stop babbling before Fireflash gets angry…
Tasslehoff Burrfoot… is the character whom i in love with.
...
I
think Fireflash is right! I have started writing this to celebrate the
one is important and model for me, Margarat Weis’s birthday, but now i
am talking about everything except celebrating. We, kenders can be too
mouthy sometimes.
Happy birthday Margaret ! and i want to make a wish in the name of you before you puff the candles.
“Please come to Turkey !”
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Herkes için hayatının bir dönüm noktası vardır. Bu dönüm noktaları fantastik kurgu yazarlarında Tolkien'in "The Lord of the Rings" serisini okuduktan sonra olsa da, bir okur olan benim için "Bir kitap okudum ve hayatım değişti" cümlesini kurduran Margaret Weis ve Tracy Hickman, yani onların mükemmel serisi Dragonlance Chronicles idi. Tabi The Death Gate Cycle'ı da unutmamalıyım.
Dragonlance serisinde öyle bir karakter vardı ki, şu ana kadar okuduğum kitaplarda hiç karşılaşmadığım bir şeyi yaşatmıştı bana: Bir roman karakteriyle duygusal bağ kurmak...
Geçenlerde bu karakterle buluşup bir kaç yeri gezmiştik, Krynn'de. Mükemmel haritalar çizmiş, bir kaç güzel eşya bulmuş(!)tuk birlikte. Hiç korkmadan ejderhanın üstünde seyahat edip, o koca yaratığı bile bir cüceye benzetmiştik...
"Seni kapıkulbu akıllı, saçmalamayı kes de karakterin kim olduğunu söyle artık!!"
Oopss! Fireflash'i kızdırmadan gevezeliği bırakayım en iyisi...
Tasslehoff Burrfoot... Duygusal bağ kurduğum karakter.
...
Galiba Fireflash haklı! Yazıya benim için önemli, örnek aldığım biri olan Margaret Weis'in doğum gününü kutlamak için başlamıştım, şimdi neler anlatıyorum! Kabul ediyorum, biz kenderler bazen çok konuşuyoruz. :)
İyi ki doğdun Margaret! Ve sen doğum günü pastanı üflemeden, senin yerine bir dilek dilemeyi istiyorum. "Artık Türkiye'ye gel! "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder