16 Mart 2012 Cuma

DURARARA!


Okuduğum kişisel bir blogta tam puan almasıyla ilgimi çekti Durarara!!! Favorim farklı olduğundan “fazlası ne?” diye düşünerekten hemen izlemeye koyuldum… İtiraf etmeliyim ilk bölümlerde beni hüsrana uğratmış olsa da nedense bırakamadım. İçimde hep bir umut bu puanı hak edecek bir şeyler olmalı diyordum ki haksız olmadığımı anladım. Birkaç bölüm sonra parçalar yerine oturmaya başlıyor çünkü. 24 bölümden oluşan tek sezonluk anime, Ryohgo Narita’nın kısa romanlarından 2010’da Takahiro Omori tarafından uyarlanmış.

Durarara “kafasız” anlamına geliyor ve ismini barındırdığı bir karakterden alıyor. İlk bölümlerde karmaşık ve ağır bir seyirde ilerleyen anime, sonraki bölümlerde açılmaya ve sizi aydınlatmaya başlıyor. İlginizi çekecek bir anlatımı var ve karakterlerde çok ilgi çekici. Kalabalık kadrosu, anlatmaya tanıtım yetmez cinsinden ama bahsetmeden geçemeyeceğim kadar da önemli karakterler. Her bölümde karakterlerden biri kendi hikâyesini anlatıyor, animeyi keyifli yapan kısmı da bu bence. Aynı hikâyenin içinde farklı bakış açıları ve anlatım çeşitliliği. İlerledikçe karakterlerin kesişen hikâyeleri daha da ilginizi çekiyor. Tam seyirlik oluyor.

Mikado Ryugamine, eski bir arkadaşının daveti üzerine Tokyo’nun en kalabalık ve tehlikeli semti İkebukuro’daki Raira Akademisine okumak için geliyor. Utangaç ve fazla baskın olmayan bir karakteri olan Ryugamine animede gerçekten önemli yere sahip. Raira Akademisinde tanıştığı Anri Sonohara’ya âşık oluyor fakat çekingen yapısı yüzünden bir türlü açılamıyor. İkebukuro, Mikado için gerçekten korkutucu, alışması zor ve tehlikeli bir yer gibi görünüyor.


Masaomi Kida, Mikado’yu İkebukuro’ya davet eden eski arkadaş oluyor kendisi. Mikado’nun aksine girişken, eğlenceli, neşeli bir tip. Anri sayesinde kendisini en yakın arkadaşı ile bir aşk üçgeni içinde bulsa da belli etmiyor. İkebukuro’da geniş bir çevresi olan Masaomi, Mikado’yu bu çevreden uzak tutmaya çalışıyor.  Animedeki favorilerimden, kendisini sevmemdeki en büyük etken ise seslendirmesini Miyano Mamoru’nun yapmış olması.

Anri Sonohara, sınıftaki gözlüklü, iri göğüslü, sessiz sedasız kız karakteri oluyor kendisi. Yakın iki arkadaşında aşık olduğu kız. Geçmişinde yaşadığı sorunlar yüzünden içine kapanık bir karakteri var. Çocuk yaşta ailesini ilginç bir olayla kaybetmiş ve hayatının geri kalanında bu olayın etkisi altında yaşamış. Sessiz sakin yapısının altında çok farklı bir kişilik geliştirmiştir.

Celty Sturluson, animedeki fantastik karakterlerden olan Celty İrlanda’dan gelen bir Dullahan’dır (kafasız peri) Celty aynı zaman da animeye de ismini vermektedir. Siyah dumansı kostümü, sarı kaskı ve at sesi çıkaran siyah bir motorsikleti vardır. İkebukuro’da taşıyıcılık yapmaktadır. Semtte efsane olarak bahsedilen Celty’nin tek derdi kayıp başını bulmaktır.

Shizuo Heiwajima, işte en birinci favorim, şehrin en güçlü insanı. Sürekli barmen kıyafetiyle, gözünde mavi gözlüğü, ağzında sigarası dolanmaktadır. Bu yüzden onu tanımayanlar ilk an pek ciddiye almamaktadır. Çocukluğundan bu yana, sinirlendiğinde hâkimiyet kuramadığı olağanüstü bir güce sahiptir. Animenin birçok bölümünde havada uçuşan direkler, yiyecek-içecek otomatları, trafik levhalarını görebilirsiniz. Shizuo kontrolsüz gücünü genelde İzaya Orihara üzerinde kullanmaktadır. Kendisinin en bilinen repliği ise “İzaaaayaaaaaa-kuun”dur.
İzaya Orihara, bu karaktere tik kapmış bulunmaktayım. Hep bir plan hep bir proje “arkadaşım kurnazsın anladık ama bu ne, tanrıcılık oynamalar falan ha? İkebukuro’da yaşanan birçok tesadüfî olduğu sanılan olay aslında İzaya imzalı olup insanları birbirine sokmaktan büyük keyif almaktadır. Psikopatlık derecesini biraz aşarak, kendisini bir nevi tanrı ilan etmişliği yok değildir. İkebukuro’da yaşanan her şeyin sorumlusu kendisi olduğu gibi bildiği her şeyi para karşılığı satacak kadar da kişiliksizdir. (tamam, belki fazla yüklendim ama haksız da sayılmam) 
Bu iki karakter birbirine ölesiye düşmandır..
Bahsetmek istediğim karakterler bunlar ama hepsi bu kadar değil tabi ki. Geri kalanların isimlerini zikretmeden bu yazıyı bitirmemeliyim.

Shinra Kishitani: Yeraltı doktoru, Celty ile birlikte yaşıyor.
Kadota ve arkadaşları : Sürekli minibüsleriyle şehirde dolaşıp yardıma ihtiyacı olanlara yardım eden bir grup insan..
Rus Simon : Anime boyunca Rus sushisi satmaya çalışan ve dövüşmek iyi değildir diye öğütlerde bulunan karakter..
Yagiri kardeşler var bir de..

Anime söylediğim gibi epey kalabalık zaten şehri gösterirken bile sürekli bir kalabalık içerisinde.. Bazen bundan sıkılabiliyorsunuz ama yine de animeyi yarıda bırakmak işinize gelmiyor.. İkebukuro Tokyo’nun en kalabalık ve tehlikeli semti unvanını elinde tutuyor..
Bu tehlikeye sebebiyet verense renk çeteleri. Sarı Peçeliler, Mavi Kareliler ve Dollars(renksiz).. Anime İkebukuro’daki günlük hayatı anlatırken Mikado, Anri ve Masaomi’yi olayların tam ortasına yerleştiriyor.. Yan karakterlerle de hikayeye canlılık katıyor.. Sürekli bir aksiyon içerisinde geçiyor İkebukuro’da günler.. Bu üç arkadaş hayatlarının aksiyonu içerisinde birbirlerinden sakladıkları sırlarıyla ne kadar arkadaş kalabilecekler.

Çizimleri mükemmele yakın olan animenin opening 1 ve 2 si mükemmelin ta kendisi. Dinlemekten inanılmaz keyif aldığım sayılı openinglerden. Eğer animeyi izleme konusunda kararsızsanız en azından openingleri dinleyin derim. İzlemeye karar verenler için şimdiden iyi seyirler. 



2 yorum:

  1. Ellerine sağlık hyun-ja çok güzel bir tanıtım olmuş.Durarara! yı izleyen biri olarak gerçekten dediklerinin hepsine katılmadan edemedim doğrusu teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...