Hayatının deneyimini yaşamak üzereydi. Zamanda 3 yıl ileri
giderek, gelecekteki kendisini ziyaret etmeye karar vermişti. Suratındaki
tebessüm ne kadar heyecanlı olduğunu gösteriyordu. Eli, kapı ziline doğru
yaklaştıkça kalbi hızla çarpmaya başlamıştı.
Zile ulaşamadan kapı açıldı. 3
yıl sonraki kendisi sinirli şekilde ona bakarak
“Gir lan içeri!” dedi.
İçeriye girerken ensesine yediği tokat ile neye uğradığını
şaşırmıştı. Oturma odasına geçtiğinde, farklı zaman dilimlerinden farklı
yaşlarda, 5 tane daha kendisinin de koltukta sıralanmış olarak oturduklarını
gördü. En baştaki boşluğa oturdu. Aralarında en yaşlı olanı, iki eliyle ucunu
tutup yere dayadığı bastonuna yüklenerek öne eğildi ve dişsiz ağzını
şapırdatarak koltuğun diğer ucundaki kendisine seslendi.
“Hoş geldin evladım.”
“Hoş bulduk amca.”
Kapıda onu karşılayan diğer benliği içeri girdiğinde toplam
yedi kişilerdi. Ayakta duran ev sahibi, son geleni göstererek konuşmaya
başlamıştı.
“Bu da geldiğine göre toplantıya başlayalım. Şimdi hepinize
yaş sırasına göre numara vereceğim. Herkes numarasına göre konuşsun. Ben bu
durumda 3, son gelen ise 1 numara oluyoruz.”
7 – “Evladım ben kaç oluyorum?”
3 – “Amca sen normalde yedisin ama şu haline bakınca daha
çok cennetin yedinci katındaymışsın gibi geliyor.”
7 – “Nasıl?”
3 – “Yok bişi amca yok. Sen takıl kafana göre.”
7 numara hemen yanındaki, elli
yaşlarında olan 6 numaraya dönerek
7 – “Nasılsınız? Görüşmeyeli ne var ne yok?” dedi.
6 – “Geçen sene iflas ettim. Hatırlamıyor musun? Sana göre
15 yıl önceydi.”
7 – “Vah vah.”
3 – “Susun lan! Şuraya toplantı yapacağız diye gelmişiz,
kadın gününe çevirdiniz ortamı.”
7 yine hafifçe 6’ya eğilerek konuştu.
7 – “Ne kadar da kabaymışım meğer.”
6 – “Değil mi pirim. Gençlik işte nerden nereye gelmişiz
azizim.”
3 – “Pirim mi? Azizim mi? Ne oldu lan bana? Ne içiriyorsunuz
bana gelecekte hacı?”
4 – “Ya toplantıya başlasak olmaz mı? İki gün önce Ayşe’den
randevu kopardım. Ona gitmek için sabırsızlanıyorum.”
3 – “Ne yani, ben yarın Ayşe’den randevu mu alacağım?”
4 – “Evet.”
3 – “Senden önce varırsam benimdir bak karışmam.”
4 – “Abi zaman makinesiyle böyle çakallıklar yapmayacaktık
hani. Bekle 3 gün sonra sen de çıkarsın. Milletin hakkını yeme bee.”
3 – “Şaka yaptım şaka. Zaten buraya gelme amacımız, aleti
kullanmama kararı almaya yönelik. Şu hale bak yaa, 6 tane daha ben var
etrafta.”
2 numara kaşlarını kaldırmış yanındaki 1 numarayı işaret
ediyordu.
2 – “Hepsi bunun yüzünden işte.”
Herkes kafasını 1 numaraya çevirmişti. Bir numara neler
olduğunu anlamak için zorlanırken, bir anda bütün nefret dolu gözlerin hedefi
olmuştu.
5 – “Haklısın. En iyisi 1 numaranın zamanına gidip, zaman
makinesini yapmasına engel olalım. Olmaz mı?”
3 – “Ne saçmalıyorsunuz ya? Oldu olacak öldürün bir de
kendinizi tam olsun. Lan bir numara makineyi yapmazsa, şimdiki gerçeklik olmaz.
Şimdiki gerçeklik olmazsa, onun zaman makinesini engelleyecek biz de olmayız.
Yani yine başa sarmış oluruz. Durduk yere paradoksa sokmayın lan insanı!”
6 – “Eee ne yapalım o zaman?”
3 – “Abi benim asıl isteğim, aptal saptal şeylere
kullanmayın şu cihazı. Geçende 4 numara geldi şeker bitmiş evinde diye şeker
istedi.”
4 – “Ya zaten sonradan fark ettim, şekeri senden aldım diye
bitmiş halbuki.”
3 – “Al işte buradan yak. Sırf birbirimize zararız.” 3
numara biraz durup aklına gelen ilk şeyi sordu. “O değil de yarınki Beşiktaş
maçı ne oldu?”
4 – “3-1 kaybetmişiz.”
3 – “Hadi ya. Kim atmış golü?”
4 – “Bilmiyorum valla, maçın sonucunu öğrenince izlemedim.”
3 – “E yani ben de izlemem zaten artık.”
5 – “Konuya dönsek olmaz mı?”
3 – “Tamam tamam. Demem o ki, artık birbirimize müdahale
etmeyelim. İyice saçma salak birine dönüştük ya. Sizden başka arkadaşım
kalmadı. Deli gibi kendi kendime konuşuyorum.”
2 – “E az önce söylediğin sorun olmayacak mı o zaman? Yani
şimdiki gerçeklik için yaptıklarımızı yine yapmamız gerekecek değil mi?”
3 – “Evet. Mesela ben bir gün sonra geçmişe gidip 1 fincan
şeker isteyeceğim. Üç gün sonra ise şimdiki toplantıya geleceğim.”
2 – “Anladım. Ama normal hayatımıza dokunmayacağız.”
5 numara, 2’ye bakarak
5 – “Sen yine de yarın yolda giderken sana piyango biletini
uzatan adamı görmezden gelme. Al bir bilet.” Dedi.
Ortam bir anda değişti. 3 numaranın evindeki eşyalar lüks
hale dönüştü ve beş numara yok oldu.
3 – “Haydaa. Adamlara müdahale etmeyin diyoruz siz hala onu
alma bunu al diyorsunuz. Piyangoyu tutturmuşum durduk yere.” Beş numaranın
olması gerektiği yeri göstererek “Nereye kayboldu bu şimdi?” dedi.
6 – “Parayı bulunca araba aldı kendine. Onla geziye
çıkmıştı… Yani çıkmıştım. O yüzden sallamadı toplantıyı.”
3 numara iyice sinirlenmişti. 2’ye dönerek hiddetle bağırdı.
3 – “Olum o bileti alırsan kafanı kırarım senin!”
3’ün konuşması üzerine her şey normale döndü. 5 elinde
direksiyon varmış gibi bir anda koltukta belirdi.
5 – “Haydaa. Lamborghini ile sahil turu atıyordum tam da.
Nereye gitti şimdi araba?”
3 – “Sus! Parayı bulunca kendini bile tanımaz olmuşsun.
Tiksindim lan kendimden, ne çıkarcı, ne ahlaksız herifmişim meğer.”
4 – “Tamam o zaman karar verilmiştir. Kimse kimsenin
hayatına karışmasın.” 4 Numara ayağa kalkıp 3’ün yanına gitti ve kulağına
eğilerek “Ya hiç param kalmamış. Ayşe’ye rezil olmayalım şimdi sen bana biraz
borç versene.”
3 – “Ne geri zekalı adamsın yaa. Benden aldığın para
yüzünden paran kalmamış olmasın gelecekte? Al yine de al, demek ki vermişiz
sana borç ki param kalmamış… Al zehir zıkkım olsun al.”
7 – “Dört numara evladım. Beni de eve bırakır mısın sana
zahmet olmazsa.”
4 – “Amca makineyi bu zamanda bırakma ama. Sonra iyice
ortalık karışıyor.”
7 – “Gözlerim görmüyor ki evladım. Geçende kendi zamanıma
gidim diye bastım bir şeylere bir baktım cenazemdeyim. Nasıl bilirdiniz
muhteremi diye sorduklarına en son canlı bilirdik dedim.”
4 – “Öf ya tamam be amca gel hadi gel.”
Bir numara yerinden kalkıp evden çıkarken suratındaki
şaşkınlık ifadesi hiç gitmemişti. Dünyadaki en büyük deneyimin sonuçlarına
şahit olmuştu. Zamanda yolculuğun sorumluluğunun farkına varmıştı. Gelecek
değiştirilemezdi. Ona yapılan müdahaleler, aslında gerçekleşmesi gereken
olaylardan ibaretti.
Evden çıktığında ise geleceğiyle ilgili düşündüğü tek şey
vardı.
“Vay be, 65 yaşıma kadar yaşayacağım demek…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder