16 Nisan 2012 Pazartesi

Bilim Kurguda Robotun Yeri

Bilim Kurgu’nun en temel öğelerinden biri olan robotlar, biz farkına varmasak da hayatımızı ele geçirmiş durumdalar. Evleri, fabrikaları ve sokakları istila ettiler. Hayatın her evresinde karşılaşabileceğiniz robotların, bilim kurguda sadece bir fikirken nasıl gerçeğe döndüklerine ve filmlere konu olduklarına göz atacağız. 

Robot Nedir?
ROBOT sözcüğü ilk kez 1920de Çek yazar Karel Çapek’in bir oyununda kullanmıştı. Oyunun adı, “Rossum’un Evrensel Robotları” anlamına gelen Çekçe sözcüklerin baş harfleriyle kısaca R. U.R. idi. Bu yapıtında Çapek, bütün zihinsel ve fiziksel işlerin mekanik kölelerce yapıldığı bir dünyayı canlandırmış, “robot” adını da “zorunlu hizmet” anlamına gelen Çekçe robota sözcüğünden türetmişti. Dolayısıyla robot sözcüğü “mekanik insan” anlamında kullanılmaya başlandı.

Gerçek robotlar çeşitli işler yapabilen makinelerdir. Otomatik makinelerin çoğu yalnızca tek bir iş yapabilir; ama mekanizmaları değiştirilerek robotlara birçok iş yaptırılabilir. Robotların, robot kol denen ve gövdeye eklemlerle bağlanmış organları olabilir. Bu kollar herhangi bir eşyanın yapımı için gerekli olan aletleri ve parçaları taşıyabilir ve kullanabilir. Örneğin bir robot kola boya tabancası tutturulabilir, daha sonra da gerekli değişiklikler yapılarak bir matkap ucu (delici uç) takılabilir. Günümüzde motorlu taşıt üreten fabrikaların montaj hatlarında, kaynak işi yapan robot kollardan yaygın olarak yararlanılmaktadır.

Askeri Robot
Gerçek robotların ataları saatler, ilk otomatik dokuma tezgâhları ve mekanik oyuncaklar gibi makinelerdir. Günümüzün bilgisayar denetimli robotları bu alandaki en son gelişmelerin ürünleridir. Ama modern fabrikalardaki en gelişkin robotların bile pek insana benzer bir görünümleri yoktur. Oysa kitaplardaki ve filmlerdeki robotlara çoğu kez işitme, konuşma, görme ve hareket etme gibi insana özgü özellikler de yüklenmiştir. Bazıları insan görünümündedir ve bunlara Yunanca’da “adam” anlamına gelen andros sözcüğünden türetilmiş “android” adı takılmıştır. Androidler insan gibi davranır ve zekâlarını kullanarak her türlü işi yaparlar. Ünlü yazar Isaac Asimov da bilimkurgu öykülerinde, robotlar ile onların efendileri olan insanlar arasındaki ilişkileri anlatır.

Isaac Asimov ünlü robot serisiyle teknolojik açıdan tutarlı bir robot kavramı yaratır ve robotların amacının insana hizmet olduğunu, bir robotun kendi amaçlarını insanların amaçlarına hiçbir zaman tercih edemeyeceğini koyduğu 3 Robot Yasası'yla belirler. Bu robot yasaları şu anda insanla robot arasındaki ahlaksal ve hukuksal ilişkinin temelini oluşturmaktadır.

3 Robot Yasası:
1) Bir robot hiçbir şekilde insanoğluna zarar veremez veya pasif kalmak suretiyle, insanın kendisine dahi zarar vermesine izin veremez.
2) Bir robot kendisine insanlar tarafından verilen komutlara 1. kuralla çelişmediği sürece itaat etmek zorundadır.
3) Bir robot 1. ve 2. kurallarla çelişmediği sürece kendi varlığını korumak zorundadır.

Isaac Asimov
Fakat son yıllarında Asimov, bu üç kuralın eksik olduğu konusunda şüpheye düşer. Çünkü gerçek dünyada insanların tümünün yararı için tek bir insanın feda edilmesi gerektirdiğinde insanlar o kişiyi feda etmektedir. Veya bir katili korumak mantıksızdır.  Ve Asimov sonunda bir kural daha olması konusunda karar alır. Buna “Zeroth Law” (sıfırıncı yasa) der ve üç yasa yeniden düzenlenir.

0) Bir robot, insanlığa zarar vermez ve pasif kalıp insanlığın zarar görmesine neden olmaz.
1) Bir robot hiçbir şekilde bir insana zarar veremez veya pasif kalmak suretiyle, insanın kendisine dahi zarar vermesine izin veremez. Ancak bu kural, kural sıfır ile çelişemez.
2) Bir robot kendisine insanlar tarafından verilen komutlara, 0. ve 1. kurallarla çelişmediği sürece itaat etmek zorundadır.
3) Bir robot sıfırıncı, birinci ve ikinci kurallarla çelişmediği sürece kendi varlığını korumak zorundadır.
Sıfırıncı yasa ile birlikte, eğer birden çok insanın zarar görmemesi, bir kişinin zarar görmesine bağlıysa, robot bu durumda karar alabilmektedir. Bu durumda, suçla savaşmak ve insanlık üzerine doğru kararlar vermek adına robotlar, insanları incitebilir hatta öldürebilirler.

Tabi bu yasalarında hatalı olabileceğinin farkındasınızdır. Dünya sadece insanlara ait değildir. Bu yüzden robotların sadece insanları değil, bütün canlılığı koruması gerektiğine göre bu dört madde tekrar düzenlenirse, robotların insan ırkını yok etmesi çok uzun sürmeyecek demektir. Çünkü dünya üzerindeki en büyük parazitin insan olduğunu robotlar da fark edecek ve diğer canlılara zarar veren insanoğlunu yok etmek için bir araya geleceklerdir. (Hep Asimov yüzünden :P)

ASIMO
Günümüzde Robot:
Robot, otonom veya önceden programlanmış görevleri yerine getirebilen elektro-mekanik bir cihazdır. Robotlar doğrudan bir operatörün kontrolünde çalışabildikleri gibi bağımsız olarak bir bilgisayar programının kontrolünde de çalışabilir. Robot deyince insan benzeri makineler akla gelse de robotların çok azı insana benzer.

Günümüzde robotların en büyük kullanım alanı endüstriyel üretimdir. Özellikle otomotiv endüstrisinde çok sayıda robot kullanılır. Bunların çoğu kol şeklindeki robotlardır. Bunlar parçaları monte eden, birleştiren, kaynak ve boya yapan robotlardır.

Evlerde robot kullanımı giderek artmaktadır. Evlere giren ilk robotlar Furby, AIBO gibi oyuncaklardır. Başta ABD'de olmak üzere ev işlerine yardımcı olan robotların kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Yerleri kendi kendine süpüren robot elektrik süpürgeleri büyük talep görmektedir.

Günümüzün en gelişmiş robotu, Honda Motors tarafından üretilen ASIMO adındaki robottur. 130 santimetre yüksekliğinde 54 kilogram ağırlığında olan insan şeklindeki bu robot, sırt çantası giymekte olan bir astronot görünümündedir ve iki ayak üstünde saatte 6 kilometreye varan bir hızda yürüyebilme ve koşabilme yetisinde sahiptir.

Sinemada Robot:
Sinema sektöründe ise robotlar bir adım ileriye giderek, daha çok insan görünümünde ve duygularına sahip mekanik araçlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Robotların kullanıldığı veya temel alındığı birçok film yapılmasına karşın, sinema endüstrisinde devrim niteliği taşıyan birkaç film öne çıkmaktadır.

Terminator:
James Cameron'un yönetmen koltuğunda oturduğu 1984 yılı yapımı bilim-kurgu filmi. Başrollerinde Arnold Schwarzenegger, Linda Hamilton ve Michael Biehn bulunmaktadır. Film 2008 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir

Karanlığın yılı olan 2029 yılında gezegenin yöneticileri olan akıllı makineler kusursuz bir plan yaparlar. Geçmişi değiştirerek geleceği yeniden şekillendireceklerdir. Planlanan şeyin merhameti, acı hissi, korkusu yoktur. Durdurulamayan birşeydir. Onlar Terminatör'ü yaratmıştır. Bu ilk filmde Terminatör (Arnold Schwarzenegger) gelecekteki insanların kurtuluşunu sağlayacak kişi olan John Connor'u doğuracak olan annesi Sarah Connor'u (Linda Hamilton) öldürmek için gelecekten geçmişe gönderilen T-800 model robottur (Makine). Kyle Reese (Michael Biehn) Sarah Connor'un öldürülmesini engellemek için gelecekten gönderilen bir askerdir. John'un babasıdır. Film Kyle Reese'in Sarah Connor'ı korumak için Terminatör ile mücadelesini konu almaktadır.

RoboCop:
RoboCop, yönetmenliğini Paul Verhoeven'ın üstlendiği, başrollerinde Peter Weller, Dan O'Herlihy, Kurtwood Smith, Nancy Allen, Miguel Ferrer and Ronny Cox'un yer aldığı bir bilim-kurgu türü bir filmdir. Filmin kazandığı başarıdan sonra iki devam filmi, dört televizyon dizisi, iki çizgi roman, iki çizgi film yapıldı.

Bir çete çatışmasında çete üyeleri tarafından kurşuna dizilerek acımasızca öldürülen polis memuru Alex Murphy'nin bedeni çelikten yapılmış bir robotla birleştirilir ve RoboCop adı verilir. Aynı zamanda Alex Murphy robotla birleştirilirken hafızası silinmesine rağmen tekrar geri kazanmıştır...

A.I. Artificial Intelligence (Yapay Zeka):
Yönetmeni Steven Spielberg ve başrol oyuncusu Haley Joel Osment olan, geleceğe taşınmış bir tür Pinokyo uyarlaması film.

21. yüzyılın ortalarında bir mucit, kendi varlığından haberdar olan (yani özbilinç sahibi) yeni bir tür bilgisayar geliştirir. Bu icadın temel amacı, kendini insan yerine koyarak, insanlığın ortak sorunlarına (kutuplardaki buzun eriyerek dünyayı sel altında bırakması gibi) çözüm bulmasıdır. Bu tür yapay zeka çeşitli robotlara monte edilir. Bunlardan biri, bir çocuk formundadır. Ve özbilinç sahibi bu robot'un ismi David (Haley Joel Osment)'tir. David kendisini gerçek bir çocukmuş gibi kendisini evlatlık olarak alan zengin bir aileye verilir. Bu ailenin Martin isminde çocuğu ağır hastadır. Yaşaması şüphelidir. Bu yüzden aile acılarını biraz olsun dindirmek için sevgilerini David'e vermek isterler. Sonradan Martin iyileşir ve ailesinin yanına döner. Fakat Martin yapay zeka olan ve gerçek bir insana benzeyen robot David'i içten içe kıskanmaya ve varlığından rahatsız olmaya başlar. Martin'in yüzünden başından şansız bir olay geçen David aile ile sorunlar yaşar. Anne dediği Martin'in annesi Monica çok sevdiği David'i yok olması için geri götürdüğü üretildiği firma yerine onu bir ormana bırakır ve kaçar. David basit bir makineden daha fazla bir şey olup olamayacağını yani gerçek bir insan olup olamayacağını merak etmektedir. Yolda karşısına çıkan Jigolo robot Joe (Jude Law) ile bu sorunun cevabını arar.

İ, Robot (Ben Robot):
I, Robot, Alex Proyas'ın yönettiği ve başrolünde Will Smith'in olduğu 2004 yapımı bir bilimkurgu filmidir. Isaac Asimov'un aynı adlı kısa öyküsünden uyarlanmıştır. Vizyona girdiği ilk hafta sonu ABD'de 52,250,000 dolar hasılat elde etmiştir.

Yıl 2035, robotlar artık insan hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. İnsanların robotlara olan güveni tamdır ama içlerinden bir kişi hariç. O da biraz paranoyak bir dedektif olan Del Spooner'dır. Spooner, işlenen bir suçun robotlar tarafından işlendiğini düşünmektedir. Diğerleri onun deli olduğunu düşünse de o bu kanısında ısrar eder. Bir robot psikologunun da yardımıyla gerçeklere ulaşmaya çalışır.

Transformers:
Transformers, 1984-1987 arasında yayınlanan kült bir çizgi filmdir. Amerikan-Japon ortak yapımıdır. Çizgi filmin ana karakterleri robotlardır ve iki robot grubu arasındaki mücadele konu alınır. İyi robotlar Autobot'lar, kötü robot grubu ise Decepticon'lardır. İyi Autobot'ların lideri tıra dönüşen Optimus Prime'dır. Kötü Decepticon'ların lideri ise çeşitli savaş araçlarına dönüşebilen Megatron'dur.

Transformers, aynı adlı çizgi dizisinden uyarlanan yönetmenliğini Michael Bay'in yaptığı, Shia LaBeouf ve Megan Fox'un başrollerini paylaştıkları aksiyon filmi. Steven Spielberg film'in yardımcı yapımcısıdır.

Farklı mekanizmalara dönüşebilme yetenekleri olan robotların yaşadığı gezegen, aslında iki farklı cepheye bölünmüştür. İyi ve kötü robotlar olarak farklı hedeflerin peşinde koşan bu Transformer'lar, gezegenlerindeki yakıt stoklarının azalması sonucu, uzayda farklı yakıt kaynaklarının arayışı içine girerler.

Ve tabi ki bu arayış, kimyasallar ve gerekli yakıt mineralleri açısından son derece zengin olan dünyamıza düşürecektir yollarını. Kolaylıkla otomobillere, uçaklara, deniz taşıtlarına, kamyonlara dönüşebilme yeteneği olan bu robotlar, dünyaya gelerek bu kaynakları ele geçirebilmek için bir savaş başlatacaklardır. Kötü ruhlu robotlar Decepticonlar'ın tek isteği kendi isteklerini elde edebilmek için dünyayı yok etmektir. Tabi yine karşılarında iyi robotlar ve onların başı Optimus Prime'ı bulacaklardır.

Wall-E:
2008 yapımı 3D animasyon filmi Pixar Animation Studios tarafından yapılmıştır. Dağıtımı ise Walt Disney Pictures tarafından üstlenilmiştir. Film ilk kez 27 Haziran 2008'de ABD'de gösterime girmiştir. Yönetmenliğini daha önce Finding Nemo filminide yönetmiş olan Andrew Stanton yapmıştır. Film gelecekte geçmekte (kıyamet sonrası bir evrende) ve iki robot arasındaki romantik ilişkiyi anlatmaktadır. Filmin ana karakterlerinde hayvan sesi kullanılmamış, bunun yerine Ben Burtt tarafından tasarlanmış olan beden dili ve robotik sesler yer almıştır. Şu ana kadar yapılmış en yüksek maliyetli Pixar Animation Studios filmidir. Rotten Tomatoes sitesinde yer alan 172 film eleştirisinden %97'si filmi olumlu yönde değerlendirmiştir. Aralık ayı verilerine göre film ABD de 224 milyon dolar kazanırken, dünya çapında 503 milyon dolar hasılata ulaşarak 2008'in en başarılı filmleri arasına girdi.

Harap edilmiş, kirli ve kuru bir dünyada hikâye başlar. Yüz yıllar önce bütün insanlar, çevrenin kesintisiz kötü kullanımı yüzünden yaşanamaz hale gelen dünyayı BnL isimli bir mega şirketin inşa ettiği uzay gemileri ile terk etmiştir. Vol-İ dünyayı temizlemek için üretilmiş bir robottur. İnsanlar bir gün dünyayı terk etmek zorunda kalırlar ancak giderken tüm robotları kapatmışlardır, Vol-İ dışında. Gezegende bir başına kalan Vol-İ yüzyıllar boyunca gezinir durur. Ancak bir gün gezegene Eve adında bir arama robotu gönderilir. Vol-İ Eve'e âşık olur; 700 yıl öncesinden kalma plazma televizyonunda 1969 yapımı Cici Kız (Hello, Dolly!) filmini izlerken yaşadığı hislerinin aynısını duyar. Vol-İ ile Eve galaksiler arası bir macera yaşarlar.
Filmdeki insanlarsa Axiom adlı gemide yaşarlar. Bir koltukta, yıllarca hareketsiz duran tembel ve obez insanlar yan yana otururken dahi birbirlerinin yüzüne bakmadan bir ekran aracılığıyla iletişim kurarlar. Burası insanların yiyecekleri yemekten giyecekleri renge kadar her şeyin yönetildiği otomatik bir gemidir. Burada insanlar obezite sorunları yaşamaktadırlar.
Geleceğin daha önce hiç hayal edilmemiş vizyonlarını içeren bu filmde Vol-İ'ye, aralarında bir hamamböceği ile bozuk robotlardan oluşan kahraman ruhlu bir topluluğun da yer aldığı ilginç karakterler eşlik eder.

BU DERLEME ÇEŞİTLİ KAYNAKLARDAN TOPLANMIŞTIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...