26 Mart 2012 Pazartesi

Türk Mitolojisinde Hayvanlar - 2

Geyik

Türk mitolojisinin, en eski simgelerinden biridir. Gök ve yer unsurlarına bağlı olarak diğer birçok hayvanla ortak özellikler gösterir.

Şaman törenlerinde suretine bürünülen hayvan-ata ya da ruhlardan biridir. Bu nedenle şaman elbisesi ya da davulu üzerinde temsili olarak görülür.

Gök unsuruna bağlı olarak Orta ve İç Asya'da özellikle beyaz geyik önemlidir. Al ya da kahverengi geyikler ise daha çok yer ya da yeraltı unsurlarıyla ilgilidir. Türk mitolojisinde peşinden koşan avcıyı yeraltına (ölüme) götüren geyikleri anlatan efsaneler vardır. Anadolu'daki alageyik efsanesi ya da geyik destanı da bu konuyla bağlantılıdır.

Geyiğin deniz tanrıçası sayıldığı bir Göktürk efsanesi de vardır. Bu efsaneye göre; Göktürklerin atalarından birisi, bir mağarada genç bir kız suretindeki deniz tanrıçasıyla sevişmektedir. Fakat hükümdar bu kızın aslında bir ak geyik olduğunu bilmez. Av esnasında sıkıştırılan hayvanlar arasında bulunan bir ak geyiği, askerlerden biri öldürünce gerçek durum ortaya çıkar. Mağaraya giden hükümdar sevdiği kızı yerinde bulamayınca, onun aslında geyik biçimine girmiş bir ilahe olduğunu anlar.

Balık

Altay yaradılış destanında önemli bir yeri olan balık, Türk kozmolojisinde gök gürültüsü unsurunun hayvan biçimli timsalidir. Özellikle göl ve nehir kıyılarında yaşayan Türk topluluklarında bereket, refah ve bolluk timsali olarak görülmüştür. Evlilikte, mutluluk ve üremenin simgesidir.

Boğa (Öküz, İnek)

Boğa genellikle yer unsuru içinde değerlendirilmekle beraber bazı anlamlarıyla gökle de ilişkilendirilmiştir. Daha önce bazı kavimlerin türediklerine inandıkları bir hayvandır. Eski Türklerde özellikle boğa ya da öküz yiğitlik ongunu ya da timsaliydi. Erken devir Türklerinde savaş ilahı sayılmıştır.

Boğa ve onun yüksek bölgelerde yaşayan tüylü cinsi olan kotuz, kuvvet ve kudret timsali olduğundan aynı zamanda hükümdar ya da hükümdarlık simgesi sayılmıştır. Öte yandan Yak öküzü kuyruğu ya da kotuz kuyruğu egemenlik simgesi olan tuğlarda da kullanılıyordu. Özellikle bu tip durumlarda "gök boğa" olarak düşünülüyordu. Ancak çoğu zaman yer unsuruna dahil edilmiştir. Yere kurban olarak öküz ve koç cinsi hayvanlar gömülerek sunulmuştur. Bazen yeraltı ilahı Erlik, bir boğanın sırtında gösterilmiştir. Kara boğa aynı zamanda Erlik'e kurban olarak sunulur.

Deve

Türk mitolojisinde yiğitlik simgesi ya da bir ongundu. Özellikle buğra denilen erkek develer kahramanlar tarafından töz olarak kabul ediliyordu.

Bazı şamanist tasavvurlarda Altaylı kamlar tarafından, savaş ilahı Kızagan, kırmızı yularlı erkek deve sırtında bir ilah olarak çağrılır.

Fil

Türk mitolojisinde filin yer alması Budizmle olan ilişkiler sonucunda gelişmiştir. Fil, birçok ilahın bineğidir. Bazı ilahlar fil suretine girerler. Tanrı ya da önemli kişileri taşıyan fil tasvirleri Türk devrine ait freskolarda karşımıza çıkmaktadır.

Kaplumbağa

Türk mitolojisi ve sanatında kaplumbağa simgeciliği eski Çin ve Hint tasavvurlarıyla olan ilişkiler sonucunda gelişmiştir. Kaplumbağanın kubbe şeklini andıran sırtı gök ve alt kısmıysa yer unsuruna işaret etmekteydi. Böylece kaplumbağa bir su üzerinde bulunan yeryüzüyle onun üzerindeki göğü temsil eden bir simge olarak karşımıza çıkmaktadır.

Koyun, Koç ve Keçi

Koyun ve beyaz koç eski Türklerde, Gök Tanrı'ya sunulan kurbanlar arasındadır. Anca beyaz olmayan koyun ve keçi zaman zaman yer tanrısının hayvanı da sayıldığından özellikle matem törenlerinde yere de kurban ediliyordu. Bu hayvanlar ataların ruhları için ya da Şamanizmde kötü ruhlardan korunmak için kurban ediliyordu. Ayrıca koyun oniki hayvanlı Türk takviminin yıl simgelerinden biriydi.

Zıt kavramların mücadelesini gösteren hayvan mücadele sahnelerinde koyun ve keçiler, mağlup olan yani olumsuz unsur olarak yer almıştır. Koç ise daha çok gökle ilgili sayıldığından ongun olarak kullanılmış, güç ve kuvvet simgesi olmuştur.

Köpek

Köpek Türklerde genellikle kurdun karşısında, koyunun konumuna benzer bir işlev üstlenmiştir. Ayinler sırasında güçlü şamanlar kurt, kartal gibi hayvanların biçimine girerken, zayıf şamanlar köpek şekline giriyordu ve köpek genellikle yeraltına inerken kullanılıyordu. Türk topluluklarında cenaze töreninde kurban edilen bu hayvan, Türk kozmolojisinde ölüme işaret eden timsallerdendi.

Çoğu kere olumsuz anlamlarına rağmen çeşitli Türk topluluklarında önemli sayılan bazı efsanevi köpekler de yok değildir. Örneğin; Kırgızlarda Kumayık, Başkurtlarda Barak.

Tilki

Altaylılar ve Yakutlarda tözler arasında tilkinin de yer alması, onun eski çağlarda ata simgesi olduğuna işaret etmektedir. Genellikle Türklerde hilakar ve kurnaz bir hayvan olarak tanınsa da, tilkinin bazen kahramanların koruyucu ruhları olduğu da sanılmaktadır. Bu koruyucu ruh öldüğünde kahramanın da öldüğüne inanılmıştır.

Yılan

Türk mitolojisinde yeraltı ilahı Erlik'le ilgili bir simgedir. Onun genellikle kara yılan olarak anılmasının sebeplerinden biri yine Erlik'le ilgilidir; çünkü Türk mitolojisinde ak ya da gök renk Gök Tanrı'yı, kara renkse yeri ve yeraltı tanrısı Erlik'i temsil eder. Erlik bazı şaman dualarında kara yılandan bir kamçıya sahip olarak tanıtılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...