21 Şubat 2012 Salı

Roman Yazarken - Bilimkurgu

Bilimkurgu, adına yakışır gibi bilimin kurgulandığı bir dünyadır. Onun içinde olacak veya olmayacak her şeyi bulabilirsiniz. Bir yerde olağanüstü yaratıkların olabileceği anlatılırken, diğer yandan geleceğin nasıl şekilleneceğini gösterir. Ve gerçekçiliği bakımından insanoğlunun hep ilgisini çekmiştir.

Öncelikle bir bilimkurgu romanı yazmayı düşünüyorsanız tarihinizi iyi belirlemeniz gerekmektedir. Bilimkurgular özellikle gelecek içerikli olsa da iyi bir kurgu geçmişi de şekillendirebilir. Konunuzun gidişatına göre zamanınız belirlenecektir. Eğer yazmayı düşündüğünüz bir konunuz yoksa zamanı belirlemek kilit noktanız olacaktır.

Bilimkurgu okuyucusu romanın gerçekliğine inanmalıdır. Geçmişte geçen bir roman yazacaksanız kurgunuz bu olayın halk tarafından hiç bilinmediği veya çok az kişi tarafından bilindiği yönünde olmalıdır. Aksi takdirde yazdığınız kurgunun gerçekliği şüphe uyandırır. Ama gelecekte geçen bir roman yazıyorsanız, uzak gelecek, yakın gelecek ve üstü kapalı tarih olarak zamanınızı belirleyebilirsiniz.

Üstü kapalı tarih genelde bilimkurgu romanları için en kolay yoldur. Tarihiniz yoktur. Yazdığınız roman herhangi bir zaman dilimini içeriyor olabilir. Bu durumda yazınızın geçtiği diyar ve karakterleri istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. Ülkelerin politik düşüncelerini, dağılımlarını, karakterlerin özelliklerini ve teknolojiyi yazmakta serbestsinizdir. Yeter ki inandırıcılığın dışına çıkmayın.

Uzak gelecekte ise açık tarihli bir gelecek verilir. Yine işiniz kısmen kolaydır çünkü yazar, yazdıklarından dolayı eleştiri alamayacak kadar uzaktır yazılan geleceğe.  3000 yılında uçan araba olacak dediğinizde, o tarihi görenler sadece sizi yargılayabilir. Günümüz okuyucusu bunun hükmünü veremez. Ama zor olanı, uzak geleceği kurgulamasıdır. Yaratıcı ve farklı düşünceleriniz olması lazım. Örneğin daha fikir doğmadan önce kablosuz elektrik iletimini yazmanız gerekirdi. Veya uzay konulu bir temanız varsa en cazip fikir uzaylılardır. Ancak bu da ilgi çekici ve farklı şekilde yazılmalıdır.

Üçüncü zaman tercihiniz yakın gelecektir. İçlerinde hem en zor olanı hem de en kolay olanı genelde bu türdür. Yakın gelecekte geçen kurgu için teknoloji çok gelişmemiş olacaktır. Ancak farklı teknolojilerin ortaya çıkacağını da unutmamak gerekir. Nasıl ki 20 yıl önce cep telefonu, 10 yıl önce tablet bilgisayarlar yoktu ve farklı düşüncelerdi, 10 yıl sonrası için yazdığınız romana ekleyeceğiniz teknolojiler de bu şekilde farklılık içermelidir.

Tabi bunu yapmanın da en kolay yolu günümüz teknolojisini takip etmekten geçer. Genelde üst düzey askeri teknolojiler beş-on yıllık bir zaman içerisinde halka yansır. Ve günümüzde kullanılan cihazlar küçülüp kullanımı daha rahat donanımlara sahip olurlar. Yakın gelecek romanlarının kolay yanı bunları gözlemleyebilip yazabilmenizden kaynaklanır. Ancak yazdığınız konunun gerçekleşmemesi, romanınızın gözden düşmesine neden olacaktır. Unutulmamalıdır ki birçok kült eserin yaygınlaşması, yazılmasından yıllar sonra gerçekleşmiştir. Kısa vadeli bir roman yazmanın zor yanı onu yine kısa sürede tanıtıp okunmasını sağlamaktır.

Zamanınızı belirledikten sonra romanın ana karakterini ve konusunu oluşturmalısınız. Hala şekillenmiş bir konunuz yoksa rastgele bir karakter oluşturmanız size yarar getirir. Karakterin görünüşünde ve hareketlerinde öne çıkacak özellikler yazmanızda da fayda vardır. Örneğin erkek bir karakterin baş, orta ve işaret parmağında yüzük takıyor olması veya konuşmasında sık sık kullandığı bir kelimenin olması gibi.

Bu tip özellikler size romanınızı yazmakta kolaylık sağlayabilir. Öncelikle karakterinizin orijinalliğini ortaya koymuş olursunuz. Diğer yönden hiç aklınızda olmayan bir olayı bu ayrıntılar içerisine serpiştirebilirsiniz.

Örneğin ana karakterimiz dediğim gibi 3 yüzük takıyor olsun. Konunun bir yerinde “asla unutmadığım 3 gerçek var” şeklinde bir paragraf ekleme gereği duyup, bu üç gerçeği elindeki üç yüzükle bağdaştırdığını yazabilirsiniz. Böylece karakterinizin iç dünyasını ortaya çıkarmış olursunuz.

Ana ve kesinlikle olmasını istediğiniz yan karakterleri de yazdıktan sonra sıra hikâyenin geçtiği mekâna geliyor. Kurguladığınız mekânın, romanı yazdığınız tarihle ilişkili olmasına dikkat etmelisiniz. Uzak gelecekteki bir dünyada tamamen dijital evlerin ve ulaşımın olması gibi.

Fakat işe daha gerçekçi yaklaşmak istiyorsanız, kurguladığınız evren, teknolojinize göre değişime uğramalıdır. 2100 yılında geçen bir hikâyede magnetik etkilerle uçan araçların, insan üzerine yapabileceği hastalıkları veya etkilerini de romana üstü kapalı şekilde yer verebilirsiniz. Bu etkilerden dolayı “Magcereb hastalığı” adında uydurma bir hastalık dahi ekleyebilirsiniz.

Zamanınız, karakterleriniz ve olayın geçtiği ortamı hazırladıysanız sıra geldi konunuza. Şimdiye kadar bir konu seçemediyseniz romanı gidişine bırakmanız en iyisidir. Ana karakterinizi herhangi bir yerde herhangi bir işle meşgulken yazarak başlayabilirsiniz. Romanı yazdıkça ve karakterin başına olup olmadık işler getirdikçe hikâyeniz şekillenecektir. Eğer kitabı bitirdiğinizde kurgunuz sizi tatmin etmiyorsa üzülmeyin. Unutmayın ki hiçbir yazarın bütün yazdıkları mükemmel değildir.

Son olarak bitirdiğiniz kitabı defalarca üstünden geçmelisiniz. Yazdıkça ve üstünden geçtikçe kitabınız daha güzel olacaktır. Emin olun üstünden onlarca kez geçtiğiniz bir kitap, hiç kontrol edilmeden yazılmış bir uzmanınkinden çok daha iyi olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...