Görsel ve yazılı kültürü esiri altına almış olan bu yaratığa karşı insanların ilgisini anlamak çok zor. Vampir hikayeleri özellikle son zamanlarda fazlasıyla kendini tekrar etmekte ve artık kabak tadı vermekte. Peki Vampirlerde bizleri cezbeden şeyler ne olabilir hiç düşündünüz mü?
Aslında insan dışı bütün fantastik yaratıklara karşı bir hayranlık beslemekteyiz. Bu olgu antik çağlara kadar dayanmaktadır. Mitolojide bahsi geçen yüzlerce yaratık, insanların hayal gücünün ne kadar kuvvetli olduğunun kanıtıdır belki de... Ama modern zamanların en gözde sıra dışı varlıklarının vampirler olduğu tartışılmaz bir konu.
Vampirlerin ilk ortaya çıktığı eser, Bram Stoker tarafından 1890’lı
yıllarda yazılmıştır. Tarihte Kazıklı Voyvoda olarak bilinen III. Vlad Tepeş'ten esinlenilerek oluşturulan vampirler, başlarda tamamen acımasız ve kana susamış yaratıklar olarak tasvirlenmekteydiler. (Daha fazla bilgi için Buraya Tıklayın)
Ancak günümüzde, fark edilmeden sosyal olarak aramızda yaşayabilen, karizmatik canlılar olarak gösterilmektedirler. Aşık olabilen, eğitim görebilen, insanlar ile bir arada bulunabilen ve gün ışığına çıkabilen canlılara dönüşmeleri çok sürmemiştir. (Bildiğiniz süper kahraman)
İnsanlar olarak, süper güçleri olan neredeyse kusursuz canlılara hayranlık beslemekteyiz. Onlarca yıl geçmesine rağmen çizgi roman kahramanları olan Batman, Superman gibi karakterleri hala takip etmemizin en büyük nedeni de bu olsa gerek. Haliyle artık kötü olarak bilinmeyen vampirler de insanların rüyalarını süslemeye başladı. Hızlı ve güçlü olmaları onları en gözde süper kahramanlara dönüştürdü. Ama vampirlerin en ilgi çekici yanları ölümsüz olmalarıdır sanırım. Sadece bir ısırık ile sonsuz yaşama kavuşma fikri elbette birçok okuyucu ve izleyicinin ilgisini çekmektedir. Diğer insanlardan hiçbir eksiğiniz olmadan, ölümsüz, hızlı, güçlü ve karizmatik(!) bir canlıya dönüşme fikri herkese cazip gelir.
Tabi bir diğer unsur ise aşk. En fazla ilgi gören yapımlar, genelde içeriğinde bolca aşk ve seks içerenler olmuşlardır. (Bakınız: Game of Thrones, Spartacus, Ejderha Dövmeli Kız, Zar Adam...) Aşk ve seks her ne kadar normal duygular olsa da, hala insanlar arasında tabu olarak görülmekte ve bu konuları işleyen yapıtlara olan ilgiyi arttırmaktadır. Haliyle tabu olan bir unusun en aykırı versiyonu daha da çok ilgi çekmektedir.
Bu durumda en aykırı aşklardan biri ise vampir ile insan arasında yaşanan aşktır sanırım. (Bu arada aykırı aşk yapmak için kolları sıvayan Hollywood biraz daha saçmalayarak, zombi aşkını ele alacak bir film üzerinde çalışmaktadır) Günümüzde bolca ortaya çıkan vampir-insan aşkı temalı kitaplara olan ilgi, bu görüşü destekler nitelikte.
Okuyucu ve izleyicilerin ilgisini çeken diğer unsur ise şiddettir. Savaş, ölüm, işkence, zarar verme gibi konular da tabu olduğundan dolayı, insanların merakını cezbediyorlar. Vampirlerin vahşi yanları ve kan içmek gibi sıra dışı özellikleri, savaşa açlık duyan kitleye fazlasıyla hitap ediyordur. Böylece vampirler hem cinsel, hem şiddetsel içerikleri destekleyen süper yaratıklara dönüşmüşlerdir.
İlk vampirler ise sarımsaktan kaçan, kalbine çakılan kazık ile ölen, yarasaya dönüşebilen, beyaz tenli, çirkin yaratıklarken, zamanla evrim geçirip yepyeni bir tarza büründüler. Sonsuza kadar yaşamaları, seksi olmaları, hiçbir şeye muhtaç kalmamaları, istedikleri şeylere sahip olabilmeleri, kafasını kızdıranları vahşi şekilde ortadan kaldırabilmeleri gibi özellikleri, her gencin olmak istediği karakteri yansıtır nitelikte. İnsanların onlara karşı hissettikleri korkunun yerini hayranlığa bırakmış olması garipsenmemeli aslında.
Ama işin kötü yanı, bu durumun ticari düşünürler tarafından fark edilmiş olması. Temelini aykırı aşk, bol seks ve şiddete dayamaya çalışan yapımlar yüzünden, eskilerin orijinal fikirli düşünceleri yerine, konusuz, saçma, amaçsız yapımlara hayranlık duymaya başladık. Fantastik bir kurgu içerisine gereksizce koyulan seks, fantastik kurgunun bitmesine neden olacaktır. (Tıpkı eski vampir kültürünün bitmesi gibi...) Bu tür film ve kitapları yazanlar işin ticari boyutuna baktıkları için fantastik kurguyu korumak veya yeni bir fikir ortaya atmak gibi dertleri olmayacaktır.
Günümüz gençliğine bakarsanız, hayal güçlerinin tamamen bitmiş olacağını görebilirsiniz. Hayal etmeyi kuvvetlendiren güçlü tasvirler ve farklı düşüncelerin yerini, düz, amaçsız yapımlara bırakması, hayal gücünü bitiren en büyük etkendir. Bu tip eserler ile büyüyen gençler de, kendi eserlerini bu temele dayayarak yapacak ve eski kültürler tamamen yok olacaktır.
Yenilikler her zaman güzeldir. Ama her şeyin bir dozu olmalıdır. Vampir ile insan aşkı orijinal bir fikirken, tamamen ticari bir olguya dönüşmesi farklı düşüncelerin önünü kesmektedir. Bu duruma dur diyebilecek en güçlü kişiler ise onları takip edenlerdir. Bir kitapçıya gittiğinizde, bu sefer farklı bir tür deneyeyim demeye ne dersiniz? Hiç tatmadığınız bir yemek için ön yargılı yaklaşmamak gerektiği gibi, hiç denemediğiniz bir türün kitabını da es geçmemek gerekir. Çünkü, Eğer siz değişik fikirlere öncülük etmezseniz, zamanla saçma fikirler size öncülük etmeye başlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder