6 Mart 2012 Salı

Oyunlar ve Teknoloji

Gerek oyunların günümüz teknolojilerinden esinlendiği, gerekse teknolojinin oyunlardan ilham aldığı yapılar sıkça görülmektedir. Bu yazımızda dünyada en çok oynanan ve teknolojiyle iç içe olan oyunlara göz atacağız.

Nanosuit - Crysis
Crysis :
Alien filmini izleyenler hatırlar, uzay gemisinde büyük ve ağır cisimleri kaldırmak için bir dış iskelete giriyorlardı. Hatta bu aletin benzeri Matrix Revolutions filminde savaş makinesi olarak kullanılıyordu. Crysis bu fikri bir adım ileri taşıyarak, insan gücünü ve hızını muazzam derecede arttıran bir dış iskelet kıyafeti tasarlamıştı. Bu kıyafet çok yükseklere zıplamanıza, hızlı koşmanıza, kaldıramayacağınız eşyalarla rahatlıkla oynayabilmenize ve görünmez olmanıza yardım ediyordu. Tabi günümüzde de aynı çalışmalar sürmekte. Günümüzde yapılan dış iskeletler birkaç tona kadar yük kaldırılabilir güçte.(Tabi bu dış iskeletler büyüklüğü ve hızı bakımından incelendiğinde iş makinesinden farkı yok.) Fakat giysi modeli hala Crysis’in çok gerisinde ve serilik bakımından da eksi puan almaktalar. Ancak yakın gelecekte askeriye ve özel bazı sektörler için, Crysis dış iskeletlerine yakın giysiler çıkacağı aşikar. O günlerin gelmesini merakla bekliyor olacağız.

Portal Botları - Portal
Portal Silahı - Portal
Portal :
Portal denilince akla hemen Portal silahı geliyor değil mi?(Aperture Science Handheld Portal Device.) Oyundaki silah bir noktadaki atomsal yapıları bir başka yapı üzerindeki atomlar ile bütünleştirip ışınlanma tabanına dayanan bir Quantum kapısı açıyordu. Bu fikir teoride gerçek olsa da henüz test edilemedi. Ancak Portal oyunundaki asıl var olan teknoloji yüksek düşüş botları. Koşmanızı hızlandıran, yükseklere zıplamanızı ve yüksek bir yerden aşağıya yara almadan atlamanızı sağlayan ayakkabılar üzerinde yapılan çalışmalar gayet tatmin edici durumda. İlk başta protez olarak tasarlanan bu ayakkabıların Portal oyunundaki gibi işlevleri yerine getirebildiği fark edildi ve üzerinde çalışılmakta. 3 metreye kadar zıplamayı ve 40 kilometre hıza kadar koşmayı sağlayan ayakkabılar gelecekte herkesin bir numaralı gözdesi olacak gibi.

Red Faction :
Mars üzerinde koloniler kurma fikri gayet güzel ancak Red Faction'daki asıl ilgi çekici teknoloji termal kameralı roketatar idi. Geo-mod gibi bir teknoloji kullanılan oyunda (Oyundaki duvarları ve zemini parçalayıp kendinize yol açmanızı sağlayan oyun motorlarının öncüsü) duvarların arkasını görmek büyük önem arz ediyordu. Günümüzde çok ilginç bir teknoloji değil tabi ki. Birçok işyerinde bile termal kameralar kullanılır hale geldi. Ama oyun motoru konusunda öncü bir oyunun içinde bu teknolojinin kullanılması (2001 yılında) gayet ilgi çekiciydi.

Gravity Gun - Half Life 2
Half Life 2:
Half Life 2'nin en ilgi çekici ve zevkli silahı Gravity Gun olduğuna dair herkes hem fikirdir sanırım. Doğrulttuğunuz cismin üzerinde sıfır yer çekimi oluşturarak rahatlıkla kaldırmanızı ve gerekirse anti yerçekimi uygulayarak metrelerce ileriye fırlatmanıza yarayan bir silah. Günümüzde böyle bir silah söz konusu değil. Ancak yüksek magnetik etkiye maruz bırakılarak cisimleri havada tutmak mümkün. Bunun en belirgin deneyi 1997 yılında bir kurbağa üzerinde yapılmıştı. Bunun haricinde yüksekten serbest düşüşe bırakılan bir odanın içinde yerçekimini bir süreliğine yok ettikleri ve belirli bir ücret ile bunu herkese sağladıkları yerler var. Bu oda içerisine giren her cisim uzayda süzülür gibi havada aslılı kalabiliyor. Henüz yerçekimini tam olarak nasıl devre dışı bırakılacağı hakkında tam bir fikir yok ama bilim adamları bunun da üstesinden gelecektir sanırım.

Slave Zero
Slave Zero :
Dev robotların dünyada fink atması fikri çok eskilere dayanır. Ama bu temele dayanan, hatırladığım ve beni en çok etkileyen ilk oyun Salve Zero idi. Dev bir robotu kontrol ettiğiniz oyunda diğer robotları yok ederken yoldan geçen adamları ve araçları tutup sonsuza doğru fırlatabiliyordunuz. 1999 yılı yapımı bir oyun için gayet güzel grafikleri vardı. Günümüzün en gelişmiş robotu ise 120 santimetre boyunda Asimo adlı, Honda Motor tarafından yapılan robottur. 1986'dan beri üzerinde çalışılan bu robotun merdiven çıkıp inme, koşma, servis yapma, yüz, ses ve mimikleri tanıma gibi birçok özelliği bulunmakta. Asimo, dev robotlara nazaran çok geride ancak yine de umut vaad ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...