George Macdonald, 10 aralık 1924'te İskoçya-Aberdeenshire'da doğdu. Glen Coe'deki MacDonaldlardan biri olan babası, 1692 katliamının acı çeken ailelerinin soyundan gelen bir çiftçiydi. (Aberdeenshire'ın Dor lehçesi, onun fantastik olmayan romanlarındaki dialoglarda yer almıştır.)
MacDonald, Congregational Kilisesi'nde, kalvinizmin atmosferinde büyüdü. Ama MacDonald hiç bir zaman Kalvinist ilkelerin bakış açısı ile içini rahatlatmadı. İşin aslı, efsaneye göre -bilinenlere göre- kaderin ilkeleri ona ilk açıklandığında göz yaşlarına boğulmuştu. (gerçi onun seçilmişlerden biri olduğu bilinirdi.). Robert Falconer ve Lilith gibi sonraki romanlarında da, tanrının sevgiyi sadece seçtiği kişilerle sınırlayıp, diğerlerini yok sayması fikrinden hoşlanmadığını belirtti.
Aberdeenshire Üniversitesini dereceyle bitirdikten sonra Londra'ya gitti ve Highburry Koleji'nde öğrenim gördü. 1850 yılında Trinity Congregational Kilisesi'ne papaz olarak atandı. Manchester'de bakanlık işleriyle meşgul oldu. Sağlık sorunları yüzünden işinden ayrıldı ve kısa süre sonra Londra'ya yerleşti. Londra Üniversitesi'nde bir süre eğitim verdi. Macdonald bir süre 'Good Words for the Young'ın editörlüğünü yaptı ve 1872-1873 yıllarında ABD'de başarılı dersler verdi.
Fantastik edebiyatta 'Goblin' tanımını kullanan ilk kişi olan MacDonald'ın en bilinen eserleri, Phantastes, The Princess and the Goblin, At the Back of the North Wind, Lilith isimli fantastik romanları ve The Light Princess, The Golden Key, The Wise Woman gibi peri masallarıdır. "Çocuklar için yazmıyorum, çocuk gibi hissedenler için yazıyorum, ister 5 yaşında olsun, ister 50, ister 75" demiştir MacDonald.
1877'de emekliliğini istedi ve 1900'da Hasleme'deki St. George's Wood'a, oğlu Robert Falconer MacDonald tarafından planlanıp, büyük oğlu Greville Macdonald'ın gözetimi altında inşa edilen bir eve taşındı. 18 Eylül 1905'te Ashtead'de öldü, Bordighera'da yakılarak toprağa verildi.
Lewis Caroll, kendisine akıl hocalığı yapan MacDonald'ın desteği ve tavsiyeleri üzerine Alice'i yayınlamıştır. Caroll, en iyi Viktoryan fotoğrafçılarından biriydi ve MacDonald'ın çocukları için birçok kez fotoğrafik portreler oluşturmuştu.
Macdonald'ı ustası olarak kabul eden C.S.Lewis onun hakkında şunları söylemişti: "Tren istasyonundaki kitap bayiinden Phantastes'i aldım ve okumaya başladım, bir kaç saat sonra büyük bir sınırı geçtiğimi biliyordum"
G.K. Chesterton'ın da "tüm varlığımda bir fark yarattı" diye gösterdiği kitap; MacDonald'ın The Princess and the Goblin'i idi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder